Kısa hayatımın uzun günlerinden biri bugün; çünkü yaşamıma son vereceğim. Hayatım söylendiği gibi ise ölmemden bir kaç saniye önce “bir film şeridi gibi” gözlerimin önünden geçecek. Bu sebeple çok heyecanlıyım, uzun zamandır sinemaya gidememiştim. Dramı da severim üstelik.
“Ya ne oldu ki ölmeyi tercih ediyorsun” diye soruyor olabilirsiniz. Cevabı basit, yaşamayı tercih ederek doğruyu tercih etmediğim için ölmeyi tercih ediyorum. Belki ikinci kez yanlış bir seçim yapıyorum; ama olsun. Seçme şansımızın yok edilmeye çalışıldığı günlerde bir şeyi seçme özgürlüğünü tattığım için memnunun. Ne güzel olurdu bazı şeyleri seçme özgürlüğümüzün kısıtlamasız olması; ama her yandan kısıtlıyorlar adamı. Buna da özgürsünüz, bu ülkede demokrasi var yalanlarıyla salya akıtıyorlar.
Yaşamdan kendi isteğiyle ayrılma özgürlüğü bile günahsa, özgürlük nasıl bir şey ola ki? Aman, banane buna yaşayanlar karar versin. Ben yaşamayı tercih ettiğim günlerde buna yanıt bulamadım.
Bu evreye nasıl geldim, biraz anlatayım. Geçen günlerde gittiğim o herkesin gittiği alışveriş merkezinde, kısa adı AVM, tıpkı bir ajan gibi kod adı AVM, bir dilenci gördüm. Hayır dilenmiyordu, benden dilendiğini lüks elbisesi içinde harcıyordu. Onu takip ettim biraz, güzel bir yemeği de hiç aç kalmamış gibi midesine gömdü. Çatal, bıçak ve kaşık tutuşunu görmeliydiniz. Tam bir zenginlik abidesiydi. Parayı yeni bulmuş birisi olmadığı belliydi. İşte bu adam sebebiyle ölmeye karar verdim. Umarım bu adamın bir ikizi yoktur. Yoksa pisi pisine öleceğim.
Dilenen birisinin zengin çıkması hayatta ilk kez görülen bir şey değil, burada beni ölmeye iten ne diyebilirsiniz. Haklısınız ama ben bu adama para verdim, diğerleri başkasını dolandırdı, burada ise ben dolandırıldım. Durum biraz farklı yani. “Peki hiç daha önce dolandırılmadın mı” diye sorarsanız, dolandırılmışımdır elbet diye cevap veririm. Hem bu ilk olsa ne olur ki, sonuçta yaşadığımız yerde bir dolandırıcının varlığı orayı nasıl güzel bir yer yapar ki?
Çocuklarım var, eşim var, sevdiklerim var, insanlar var ve bunlardan en az birisi dolandırıcı. Dolayısıyla dünya kötü bir yer. Öldüğüm yere gittiğimde bu dilenci de er ya da geç oraya gelecek biliyorum. İntihar ettiğim için ve o da dolandırıcı olduğundan onunla aynı yerde yanacağız; ama o Müslüman ise Cennet’i garanti, benimkisi ise intiharımdan ötürü şüpheli.
Çok riskli.
Aşırı riskli, fena riskli.
Yaşamaya karar verdim, yaşayayım ben en iyisi.
Gökhan DAĞ (gokhandag.com)
iletisim@gokhandag.com