Taksi mi, Aman!.

Taksi gördüğünüzde sizin veya başka birinin “taksi” diyerek taksi çağırdığını görmüş veya duymuşsunuzdur. Peki, taksinin bu çağırmaya yolcu dediğini duydunuz mu?

Bu olay absürt komedi türü olan “Kaygısızlar” adlı diziye konu olmuştur. O dönem gülünç gelen bu durum teknolojinin gelişmesiyle gerçeğe evrilmiş görünüyor. Önce olayı somutlaştıralım:

https://www.youtube.com/watch?v=2v0czZMFCv0&list=PLkBfh2V2DacgfG83NNaR_x_cgAqNyRxUN

Bugün Uber, biTaksi, iTaksi vb. uygulamalarla telefona taksi dediğinizde telefon yolcu diyor.  Kullanıcıdostu bu uygulamaları “Yolcudostu” olarak nitelendirmek mümkün. Peki, neden bu tarz uygulamaları tercih ediyoruz?

Bu sorunun cevabı için birden fazla madde sayılabilir. Birincisi, hizmetin kalitesi artıyor. İkincisi ise güvenlik unsurları bu uygulamalarda ön plana çıkıyor. Hizmetten kasıt kredi kartı kullanımından başlıyor, navigasyon altyapısı ile sürüyor ve iyi günler efendim ile son buluyor. Ayrıca bu uygulamalar yolcularına çeşitli promosyonlarda sunuyorlar. Bunlardan en önemlileri indirimli yolculuklar.

Burada amaç, bu uygulamaların tanıtımını yapmaktan ziyade yolcuların neden bu uygulamalara yöneldikleri. Günlük hayatta taksi kullanımı, taksi bulma oldukça eziyetli bir sürece dönüşmüş durumda. Bindiğiniz taksilerin kaliteleri tabir yerinde ise yerlerde. Bunun çeşitli faktörleri var, bunları sayayım.

  1. Taksi plaka ücretleri fiktif
  2. Taksi plaka kiralama ücretleri fiktif. Plaka sahibi mutsuz, şoför daha da mutsuz.
  3. Şoförlerin kim olduğu, kaç saattir araç kullandıkları bilinmiyor. Birçoğunun sosyal güvencesi yok. Şoförler araca bindikleri anda büyük bir borç yüküyle işe başlıyorlar
  4. İstisnasız her taksi vergi ödemeden kaçınıyor. Taksi fişi istediğinizde bile boş verilen fişlere rastlıyoruz.
  5. Yakıt ücretleri şoförün araca yatırımını engellediği gibi psikolojisini de olumsuz etkiliyor.
  6. Taksi durakları oldukça bakımsız, aradığınızda sizi karşılayanların birçoğu yetersiz.
  7. Araçların bakımları endişe verici, mutlaka siz de hasarlı bir taksi ile seyahat etmişsinizdir.
  8. Hijyen seviyesi oldukça kötü
  9. Taksimetrelere güven az, çıkan ücret şoförlerce yukarı yuvarlanıyor.
  10. Kısa mesafe, trafik yoğunluğunun olduğu yerler şoförlerce hoş karşılanmıyor. Yolcu almama uygulamaları söz konusu. 6 TL’lik yere 10 TL vermek insanları memnun etmiyor.
  11. Bazı şoförler elinizde bebek arabası, yük, çocuk olmasına rağmen bagajı açmaya bile yeltenmiyor.
  12. Güvenlik endişeleri söz konusu, taksicilerin yolcuları bilinçli dolaştırdığı artık kanıksanmış. Turistlerin şikayetleri çok fazla
  13. Taksicilere karşı çıkan dedikodular (kurye oldukları, sahte para söylentileri vb.)
  14. Sarı Taksi, Kırmızı Taksi ayrımı insanları bezdirmiş vaziyette.
  15. vb.

Buradaki faktörleri bizzat taksicilerle yaptığım sohbetlerden biliyorum. Yukarıda saydığım akıllı uygulamalar, yine yukarıda saydığım olumsuz faktörlerin birçoğunu devre dışı bırakıyor. Onların sorunları yok mu, tabii ki var. Örneğin taksicilerin kazançlarına vampir gibi çökmüş durumdalar. Yolcu bulma hizmetleri, fahiş fiyatlar almalarını da gerektirmiyor. Bildiğim kadarıyla Uber ücretin %20’si kadarını direkt kesiyor.

Taksicilerin, çeşitli kiralar, vergiler sebebiyle Uber şoförlerini, Uber uygulamasını boykot ettiklerini biliyoruz, korsanlık suçlaması da birçok yerinde haklı; ama soruyorum siz yolcu olsanız taksilerin bu vasatlığı tercih eder misiniz? Uber şoförleri de ceza uygulamalarından, taksicilerin kendilerine yaptığı davranışlardan şikayetçi.

Bitaksi uygulaması da pazardaki karını arttırma düşüncesiyle kalitesini oldukça düşürdü. Bu uyarıyı yapmam da fayda var. iTaksi daha yolun çok başında ve ne taksicilerde  ne de yolcularca benimsenmiş değil. Kamera ile izleme kaliteyi arttırır mı, ben bu konuda endişeliyim. Güvenliği de sağlamaz, sağlasa hiçbir hırsız kameralı dükkanı soymaya yeltenmez.

Bu tartışma uzayıp giden, bir kısır döngüye dönüşmüş durumda. Özetlemek gerekirse yolcular, taksiciler, plaka sahipleri, Uber şoförleri herkes mutsuz. Tüm bu teknolojik gelişmeler iyiye yorulabilse de bu mutsuz insanların trafikte yer aldığını düşündüğünüzde tehlikenin boyutlarını bir daha düşünmemizde fayda var.

Devletimizi bu konuda göreve davet etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor; çünkü biz de bu sarmalda kaybolmuş vaziyetteyiz.

Gökhan Dağ (gokhandag.com)

iletisim@gokhandag.com

4/5 - (4 votes)

3 Yorum

  1. Heralde büyükşehirlerde yaşayıp bu konuda şikayeti olmayan yok gibidir. Özellikle biz İstanbul’da yaşayanlar için geçerli olduğunu düşünüyorum. Sadece bu nedenlerden bile insan kendi aracına sahip olmak istiyor. Toplu taşıma da yetersiz olduğundan dolayı insanlar araç almaya yöneliyor. Sonrasında da trafiğin hali malum.
    Devlet tabi bu konu hakkında gerekeni yapmalı ama asıl sorun zihniyet sorunu olduğunu düşünüyorum. Çünkü kural tanımaz ve birbirine saygısı olmayan bir toplum haline geldik. Bunun tek çözümü eğitim, eğitim, ve eğitim.
    İyi bir eğitim ile hem bu sorunlarından kurtulabilir hem de daha güzel ve refah bir ülkede yaşamak mümkündür.
    Ancak şimdilik sadece hayal etmek ile yetiniyoruz
    Sevgi ve saygılarımla.

  2. Bir de ne olduğu belirsin korsan pet taksiler var yolcu alan.

Bir Cevap Yazın