İçindekiler
İlknur Güntürkün Kalıpçı’nın, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü tarafından basılan “Her Yönüyle İnsan Atatürk” adlı eseri mutlaka okunması gereken bir eserdir. Eser, o dönem Politika Dergisi olarak Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran hocamız ile yaptığımız mülakat sonrası bizlere kendisi tarafından hediye edilmişti. Kendisi tam bir Atatürk aşığı ve takipçisidir. İzini sürmeyi görev saymıştır. Tabii bu karakter yapısı Ergenekon Davası sebebiyle bir bedel ödemesini gerektirdi; ama bugün konu başka.
Atatürk’ün En Büyük Arzusu
Kalıpçı’nın, “Her Yönüyle İnsan Atatürk” adlı eserinin 90. sayfasında “Atatürk’ün En Büyük Arzusu, Boğaz Köprüsüydü” başlıklı aşağıdaki anekdot yer alır. içeriği şöyledir:
Ankara planlamasında çalışmış olan Avusturyalı mimar Prof. Dr. Holzmeister, yeni köprüye “Atatürk” adının verilmesini ister.
Boğaziçi Köprüsü’nün açılması nedeniyle, Avusturya televizyonunda çağımızın en büyük mimarlarından TBMM binasını yapan ve Atatürk’ün isteği ile Ankara’nın planlamasında çalışan Clemens Holzmeister ile bir röportaj yapılmıştır. Profesör şöyle demiştir:
“Böyle bir köprü, Atatürk’ün en büyük arzusu idi. Bana her defasında ömrüm yeterse bu köprüyü gerçekleştireceğim, derdi. Keşke köprüye “Atatürk” adı verilseydi. Bence şimdi de verilebilir. Böylece köprüden geçen yerli yabancı herkes her zaman bu büyük insanın adını anmış olur”
Ne acıdır ki, bahsi geçen köprüden 3 tane yapılmış, hatta ilk yapılanın ismi yakın zamanda bir kez değiştirilmiş olmasına rağmen hiçbirisine Mustafa Kemal Atatürk’ün adı verilmemiş, Atatürk’ün karşı olduğu padişahlık düzenini savunurcasına Osmanlı padişahlarının adı verilmiştir. Üstelik bu ayıp yukarıdaki anekdotta en büyük arzu olarak nitelendirilmesine rağmen gerçekleştirilmemiştir. Bu, niteleme doğruysa bence bir vasiyettir.
Atatürk İsmi Silinmeye Çalışılıyor
Boğaziçi (15 Temmuz Şehitler), Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim köprülerinin hiçbirisine Atatürk ismi verilmediği gibi birçok yerden Atatürk isminin silindiği, silinmeye çalışıldığı yakın zamanda izlenmektedir. Atatürk Statları artık ismini yavaş yavaş farklı adlara bırakmaktadır. Okullardan, ders kitaplarından Atatürk izi silinmekte, cadde ve sokaklara verilen Atatürk ismi değiştirilmekte, kamu kurumlarından Atatürk portresinin kaldırıldığına şahit olunmakta, 30 Ağustos kutlama görsellerinde dahi Atatürk görünmez olmaktadır. Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazilerine yapılan katliam, Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılması ve isim tartışmaları da hala hafızalarımızdadır. Meydanlardan Atatürk ismi kaldırılmaktadır. Türkiye İş Bankası’nda yer alan Atatürk hisselerinin vasiyetinde belirttiğinden farklı bir statüye evrilmesi de gündeme ısıtılıp ısıtılıp getirilmektedir.
Yeni tartışma da, Atatürk Havalimanı’nın millet bahçesine çevrilerek 3. havalananı olarak belirtilen yere taşınacağı ve isminin Atatürk olmayabileceği (Abdulhamid Han olabileceği) yönündeki tartışmadır. 3. havaalanı işçilerin çalışma şartlarının kötülüğü, yapılan ihalelerin yandaş şirketlere verildiği, elde edilecek gelirin uzunca bir süre devlete kalmayacağı yönündeki iddialarla eleştirilirken isminin Atatürk olmaması gerektiğini ifade eden hatırı sayılır bir grupta varlığını sürdürmektedir.
3. havaalanı isminin, havaalanı bağımsızlığını kazanıncaya değin! Atatürk ismi ile anılmaması benim şahsi görüşümdür. Bu anılmama, “Avrasya Tüneli yandaşı zengin ediyor”, “Osmangazi Köprüsü halkın sırtına yük” gibi söylemlerin Atatürk için de söylenmemesi sonucunu doğuracaktır. Atatürk gibi güzide bir değerin “halkın sırtına yük”, “yandaşa peşkeş çekildi” gibi ifadeler ile birlikte kullanılmaması yerinde olacaktır.
Sonuç Yerine
Mustafa Kemal Atatürk ve kadrosu modern Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş olmalarına rağmen, düşman zihniyetçe sürekli unutturulmaya çalışılmaktadır. Bu düşmanca çabanın beyhude olduğu, halkın kalbinden Atatürk isminin silinememesiyle ispatlanmıştır.
Atatürk izcileri, Atatürk isminin doğru yerlerden kaldırılarak onun unutturulmaya çalışılmasına tepki gösterdiği kadar, olmayacak yerlere Atatürk isminin verilmesine de karşı çıkmalıdırlar.
3. havaalanı bağımsızlığını kazandıktan sonra, 15 Temmuz Şehitler veya Fatih Sultan Mehmet Köprüsü derhal Atatürk adını almalıdır.
(Bugün, yukarıda bahsettiğim mülakatı birlikte yaptığım kardeşim, canımın canı, Atatürk takipçisi merhum Emrah Özdemir‘in ölüm yıldönümü. Bu yazı, büyük bir özlemle, kendisine ithaf edilmiştir.)
Gökhan DAĞ (gokhandag.com)
(iletisim@gokhandag.com)